- arkadaş
isim Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş
- yakın
sıfat Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- yaygın
sıfat Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan"İlişkinin düzmeceliğinden yorulunca kapıyı çarpıp çıkanın, başka birine kaptırıldığı sanısı yaygındır." - T. Uyar
- cin
isim, din b. (***) Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan yaratık
- cin
isim Buğday, arpa, yulaf vb.nden elde edilen ve ardıçla kokulandırılan bir alkollü içki türü, ardıç rakısı
- cin
isim Pamuklu, kalın kumaştan giysi veya pantolon
- teklifsiz
sıfat Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı"Bunlardan başka bazı teklifsiz aile dostları da var." - R. N. Güntekin
- samimi
sıfat İçten (duygu vb.)"Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı." - O. V. Kanık
- hizmetçi
isim Hizmet gören kimse
- alışılmış
sıfat Her zamanki, mutat"Yayımcılar, kazanç amacıyla alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." - N. Cumalı
- bilinen
sıfat, matematik Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum"Bilinenler cebirde alfabenin ilk harfleriyle gösterilir: a, b, c, d..."
- dostça
sıfat Dosta yakışır, dost gibi"Gerçekten dostça bir sohbet oldu, epeyce uzun sürdü." - A. İlhan
- mahrem
sıfat Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
- aşina
sıfat Bildik, tanıdık"Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu." - T. Buğra
- alışık
sıfat Herhangi bir duruma alışmış olan"Onun böyle durmasına alışık değilim." - A. Ağaoğlu
- bildik
sıfat Tanıdık (kimse veya şey)"Bu kesin tavır, annemin bildik tavrı değildi." - A. Kutlu
- tanıdık
sıfat Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış"Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." - A. Haşim
- laubali
sıfat Saygısız, çekinmesi olmayan"O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış." - S. Ayverdi
- senli benli
sıfat Aşırı derecede samimi"Senli benli davranışlarıyla, Turhan'ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu." - N. Cumalı
- arsiz
- malumatı olan
- bilen
- samimi olarak
- tanınan
- teklifsiz dost
- aile ferdi
- haberdar olan
- ruh. familiar spirit bir insanın hizmetinde olduğu farz edilen cin veya ruh. get familiar with küstahça davranmak. familiarly teklifsizce
- samimi olarak.