- kullanmak
-i Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak"Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu?" - H. C. Yalçın
- macera
isim Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür"Türk şiirinin ve Türk musikisinin bir gurbet macerası olduğunu bilirdim." - A. H. Tanpınar
- yararlanmak
-den Kendine yarar sağlamak, faydalanmak, istifade etmek
- yiğitlik
isim Yiğit olma durumu, yiğitçe davranış, yüreklilik, cesaret"Türk yiğitliği destanları, kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir." - A. Ş. Hisar
- işletmek
-i İşlemesini sağlamak, çalıştırmak"Trenlerimizi odunla işletiyorduk." - F. R. Atay
- sergüzeşt
isim Macera"İnsan kendi memleketinden uzaklaşıp birtakım sergüzeştler geçirmek ister." - R. H. Karay
- istismar etmek
işletmek, yararlanmak"Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı." - O. S. Orhon
- sömürmek
-i Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak
- kahramanlık
isim Kahramanca davranış, yiğitlik"Onun başlı başına bir destan olan bu ilk kahramanlık sahasından işte böyle bir intiba ile ayrıldım." - İ. A. Gövsa
- istifade etmek
yararlanmak"Geminin altı saat tevakkufundan istifade ile bu şehrin içeri taraflarını araba ile gezdi." - A. H. Müftüoğlu
- sömürme
isim Sömürmek işi
- exploit
- istismar. exploiter sömüren veya istismar eden kimse
- işleten kimse
- işleten kimse.
- işletmek. exploita'tion kendi çıkarına kullanma
- macera.
- olağanüstü başarı, serüven, kahramanlık, yüreklilik, işletmek, kendi çıkarı için kullanmak, istismar etmek, sömürmek