- anlatmak
-i, -e Bilgi vermek, izah etmek"Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." - P. Safa
- açıklamak
-i Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
- izah etmek
açıklamak, ayrıntılı bilgi vermek"Bu kızda izahı güç bir garabet var." - P. Safa
- izahat
isim Açıklamalar"Buna nazaran şimdi vereceğim malumat ve izahatı anlamak daha kolay olacaktır." - Atatürk
- izah
isim Açıklama"Bu kızda izahı güç bir garabet var." - P. Safa
- tefsir etmek
yorumlamak"Hiçbirini tefsire ve hiçbirinden mana çıkarmaya kimsenin dili varmaz olmuştu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- yorumlamak
-i Bir yazıyı veya bir sözü yorum yaparak açıklamak, tefsir etmek
- tahlili
- izah edici
- anlatmak. explic'able anlatılabilir
- anlaşılabilir. explication açıklama
- ayrıntılı tasvir. explicative. explicatory açıkalayıcı
- tahlili.
- yorumlamak, anlatmak, başa salmak