- dışında
-den başka, sayılmazsa"Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz." - A. Haşim
- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- karşı çıkmak
dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- ayrı tutmak
farklı davranmak"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- hariç
isim Dış, dışarı"Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur." - N. F. Kısakürek
- itiraz etmek
bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkmak, karşı çıkmak"Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı." - A. Kutlu
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- ihraç etmek
yurt dışına mal veya hizmet satmak
- yoksa
bağlaç "Aksi takdirde" anlamında kullanılan bir söz"Ver diyorum sana yoksa yersin dayağı." - M. Ş. Esendal
- kaydını silmek
kayıttan düşmek"Çocuğun kaydı bulunamadı."
- kayıttan düşmek
bir yere mal olmaktan çıkararak defterde bu durumu belirtmek"Çocuğun kaydı bulunamadı."
- meğerki
bağlaç İstek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz"Bu iş bitmeyecek meğerki siz de yardım edesiniz."
- -den başka
- hariç tutmak
- ayırmak, saymamak, ayrı tutmak, hariç tutmak, hariç, -den başka, dışında
- haricinde
- olmadıkça
- saymamak