- büyütmek
-i Büyük duruma getirmek, genişletmek"Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil." - N. Hikmet
- şişirmek
-i Şişkin bir duruma getirmek"Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı." - O. C. Kaygılı
- mübalâğa
Türkçe-Dil Bilgisi, Abartma İle İlgili Bilgilere Bakınız.
- aşırılık
isim Aşırı olma durumu
- abartmak
-i Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek
- büyütme
isim Büyütmek işi"Mesele biraz serinkanlı düşünülürse pek fazla büyütmeye de değmezdi." - K. Korcan
- abartma
isim Abartmak işi
- mübalâğa etmek
- büyütülmüş
- abartmak, artırmak, şişirmek
- büyüten kimse
- büyüten kimse.
- izam etmek. exaggerated mübalâğalı
- izam. exaggerator mübalâğacı
- şişirilmiş. exaggeratedly mübalâğalı olarak. exaggeration mübalâğa