- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- tamamen
zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin
- önceki
sıfat Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık"Önceki başkan."
- sabık
sıfat Geçen, önceki, eski"Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir." - A. İlhan
- olmadan
- -de teslim, -den dışarı , -siz, -sız
- -den fazla
- -sız
- example
- except.
- kullanma hakkı olmadan