- açmak
-i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- gelişmek
nsz, biyoloji Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." - S. F. Abasıyanık
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- saçmak
-i Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek"Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." - M. Ş. Esendal
- evrim
isim Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
- tekamül
Beden Eğitimi ve Spor, Olgunlaşma, gelişim.
- geliştirmek
-i Gelişmesini sağlamak, gelişmesine yol açmak
- inkişaf etmek
gelişmek"Kocam, hadiselerin inkişafını beklemek lazımdır, diyor." - H. E. Adıvar
- inkişaf ettirmek
- evrim geçirmek
- tekâmül etmek. evolvement gelişim
- tekâmül.