- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- eskiden
zarf Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema"Aynı şeyi eskiden de görmemiş miydim?" - A. Ağaoğlu
- evvela
zarf Önce, ilk önce, ilkin"Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." - P. Safa
- eski.
- eski ilk
- eski ilk önce
- birinci. erstwhile sabık
- eski veya şiir evvelce