- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- aşındırmak
-i Aşınmasına yol açmak
- tüketmek
-i Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak"Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." - E. E. Talu
- aşınmak
nsz Birbirine sürtünerek incelmek
- kemirmek
-i Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak"Sarmaşığın dibini biri beyaz, diğeri kara iki fare kemirip durmaktadır." - A. H. Çelebi
- (jeol.) aşındırmak.
- yemek, aşındırmak, yıpratmak, aşınmak, yıpranmak