- haber vermek
bildirmek, haber ulaştırmak"Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." - O. S. Orhon
- ayak basmak
bir yere varmak, ulaşmak
- giriş
isim Girme işi"Hattın hizmete girişinden az sonra savaş başladı." - A. Kutlu
- kaydetmek
-i, -e Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
- kaydolmak
-e Yazılmak
- ilan etmek
bir durumu yayım yoluyla duyurmak"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra
- nüfuz etmek
bir şeyin içine işlemek, geçmek
- üye olmak
bir kuruluşa üye olarak girmek"Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim." - A. Ağaoğlu
- başlamak
Görünmek"Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." - S. F. Abasıyanık
- girmek
-e Dışarıdan içeriye geçmek"Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum." - A. Ağaoğlu
- ilgilenmek
-le İlgi göstermek, alakalanmak"Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim." - H. E. Adıvar
- yazmak
-i Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak"Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum." - Ö. Seyfettin
- işlemek
-i Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
- koymak
-i, -e Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek"Öteki elini doktorun omzuna koydu." - S. F. Abasıyanık
- sokmak
-i İçine veya arasına girmesini sağlamak
- katılmak
nsz, -e Katma işi yapılmak"Süte su katılmış."
- delmek
-i Delik açmak, delik duruma getirmek"Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü." - P. Safa
- girişmek
-e Bir işi ele almak
- iştirak etmek
katılmak
- yazılmak
nsz Yazma işi yapılmak"Kusursuz şiirler öyle kolay kolay yazılmıyor." - A. Kabaklı
- içeri girmek
bir iş veya alışverişte zarar etmek"İçeriden sesler geliyor."
- dahil olmak
- deftere yazmak
- içine girmek
- giriş yapmak
- girmek, yazmak, kaydetmek, üyesi olmak
- gümrüğe beyannamesi vermek
- zorla girmek