- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- tertip etmek
düzenlemek, hazırlamak
- ayarlamak
-i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."
- düzenlemek
-i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."
- yapmak
-i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
- başarmak
-i Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak"Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım." - A. Ağaoğlu
- becermek
-i Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek"Birinin yardım etmesi gerek. Tek başına beceremezsin." - A. Ümit
- teknisyen
isim Teknikçi"Bir memlekete ilim ve teknik, ancak hakiki ilim adamları ve teknisyenler ile girer." - M. Kaplan
- tekniker
isim Teknikçi
- makinist
isim Lokomotif, vapur, fabrika vb.nin makinesini işleten kimse
- mühendis
isim İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse"Mühendislerin ayakları doğayı yokluyordu, onunla daha çetin bir savaşa hazırlanıyorlardı." - A. Ağaoğlu
- çarkçı
isim Kesici aletleri çarkla bileyen kimse, bileyici
- makinistlik
isim Makinistin görevi
- istihkamcı
- mühendis,
- ölçmen