- tutulmuş
sıfat Engellenmiş
- dolu
isim Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü"Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti." - T. Buğra
- dolu
sıfat İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı"Su ile dolu bir şişe."
- sözlü
sıfat Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı"Bu konuda sözlü bir mutabakat yoktu aralarında, sözsüz bir uzlaşmaydı yalnızca." - Ü. Dökmen
- nişanlı
isim Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı"Artık bizimki, nişanlısı Perihan'ı ekiyor, her gün tek başına plaja geliyordu." - N. Hikmet
- meşgul
sıfat Bir işle uğraşan, iş görmekte olan"Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü." - S. F. Abasıyanık
- dövüşmekte