- bozulmak
nsz Bozma işine konu olmak"Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." - B. Felek
- azalmak
nsz Az denecek bir miktara inmek"Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan / Mevsimler soğumuş, sular azalmış" - F. H. Dağlarca
- düşkünlük
isim Düşkün olma durumu, iptila"Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." - N. Cumalı
- bozulma
isim Bozulmak işi"Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi." - A. Ş. Hisar
- düşmek
-e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin
- düşüş
isim Düşme işi"Politikada iktidar antipatik olduğundan oradan düşüş insanı sempatik eder." - B. Felek
- çekilmek
nsz Çekme işi yapılmak"Ağlar çekiliyor dalyanlarda." - O. V. Kanık
- alçalmak
nsz Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek"Rüzgâr gece beyaza boyanmış konduların üstüne doğru alçaldı." - L. Tekin
- tükenmek
nsz Bitmek, sona ermek, kalmamak"Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi." - A. Ş. Hisar
- cezir
isim Kök
- meddücezir
- deniz sularının çekilmesi
- suların alçalması, git, cezir,
- inik deniz. at a low ebb çok fena vaziyette
- meddücezir.
- müşkül durumda. ebb and flow gelgit
- zayıflamak. ebb tide cezir