- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- gönüllü
sıfat Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen"Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı." - Ç. Altan
- ateşli
sıfat Ateşi olan"Ateşli hasta."
- istekli
sıfat Bir şeye karşı isteği olan"Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." - A. Ümit
- arzu
isim İstek, dilek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- hevesli
sıfat Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli, heveskâr"Üstelik bedenleri kesip biçmeye pek hevesli olan bu adam o güne kadar hiç maymun görmemişti." - İ. O. Anar
- gayretli
sıfat Çalışkan, çaba gösteren
- şevkli
sıfat Şevki olan"Ben onun kadar şevkli oyuncu tanımadım." - H. Taner
- arzulu
sıfat İstekli, hevesli"Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir" - E. B. Koryürek
- büyük şevkle
- hevesli istekli
- istekli, hevesli, arzulu, gayretli, can atan, sabırsız