- uzak durmak
yaklaşmamak, karışmamak"Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." - P. Safa
- ördek
isim, hayvan bilimi Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu, badi, badik (Anas)"Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar." - H. Taner
- branda bezi
isim Branda
- suna
isim Erkek ördek"Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında" - Karacaoğlan
- eğilmek
nsz Bir yana doğru eğik duruma gelmek
- kaçınmak
-den Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek"Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi." - H. E. Adıvar
- eğilme
isim Eğilmek işi"İstese bile kendisini veremiyor, belirsiz bir tiksinti o yöne eğilmesini engelliyordu." - A. İlhan
- kaçmak
-e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar
- batmak
nsz Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek"Sonra hani bir gemimiz batmıştı." - S. F. Abasıyanık
- dalmak
-e Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek"O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım." - A. Kutlu
- çekinmek
-den Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak"Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim." - P. Safa
- sakınmak
-i, -den Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek"Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister." - A. Ağaoğlu
- etkisiz
sıfat Etkisi olmayan, tesirsiz, nötr
- içtinap etmek
sakınmak, çekinmek, kaçınmak
- badi
isim Ördek
- sıvışmak
-e Bulaşmak, yayılmak, sıvaşmak
- suya daldırmak
- başını eğmek
- ördek,
- Anatidea familyasından ördek
- başını eğme
- bir darbeden sakınmak
- birden dalış
- dok denilen bez
- sevgili yavru
- sonuç vermeyen
- ördek dişi ördek