- şu
sıfat Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz"Bu parayı da şu adrese gönderiver." - A. Kutlu
- deniz
isim Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi
- içki
isim İçinde alkol bulunan içecek"Masamızda ne içki ne yemiş ne meze eksildi." - B. Felek
- gres yağı
isim Makine yağı
- okyanus
isim, coğrafya Kıtaları birbirinden ayıran deniz, ana deniz, umman"Atlas Okyanusu. Hint Okyanusu."
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- sarhoş
sıfat Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- içmek
-i Bir sıvıyı ağza alıp yutmak"Bir oluktan buz gibi bir su içtik." - S. F. Abasıyanık
- yutmak
-i Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek
- içecek
isim İçilen her şey, meşrubat"Burada yiyecek, içecek her şey var."
- meşrubat
isim İçecek
- içim
isim İçme işi, içiş
- içki içmek
- alkollü içecek
- içilen şey
- içmek, içki içmek,
- alkollü içki içmek
- büyük su kütlesi
- fazla içki içme
- içecek şey
- kuvvetli içki
- şerefe kadeh kaldırmak