- tarak
isim Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç"Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi." - L. Tekin
- tarak dubası
isim, denizcilik Denizi taraklama işinde kullanılan dolaplı duba
- serpmek
-i Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
- tırmık
isim Tırnak beresi"Yüzünde tırmıklar vardı." - P. Safa
- serpiştirmek
-i, -e Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak, serpmek"Serpiştiriyordu kar soğuk gece yarısı." - B. Necatigil
- deniz dibini taramak
- tarama aleti
- tarak makinesi kullanmak, taramak,
- tarama aleti kullanmak. dredger tarak dubası
- tarama makinası. dredging tarama. dredging machine tarama aleti
- taramak tarak
- üzerine un serpmek
- üzerine un serpmek.
- ırmak vb'nin kum ve çamurunu temizlemeye yarayan makina.