- yudum
isim Sıvı içiminde ağza alınan miktar"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- Çek
isim Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge
- çekme
isim Çekmek işi"Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." - C. Uçuk
- hava akımı
isim, meteoroloji Değişik sebeplerle atmosferde havanın yer değiştirmesi
- askerlik
isim Asker olma durumu, askerlik hizmeti, bayrakaltı, askeriye"Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti." - B. Felek
- çizim
isim Çizme işi
- karalama
isim Karalamak işi
- müsvedde
isim Yazı taslağı, karalama"Sende başka âşıkane müsvedde varsa bana ver." - H. R. Gürpınar
- tasarı
isim Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim"Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi." - H. E. Adıvar
- asker kaçağı
isim, askerlik Askerlik ödevini yapmamak için asker ocağından ayrılan veya oraya gitmekten kaçan kimse
- eskiz
Ressamlar herhangi bir nesneyi çizim için belirledikten sonra başlamadan önce yaptıkları taslak ve ön çalışmaya eskiz denir. Çizim yapacak olan ressam ilk önce becerisini taslak halinde sergileyerek sona asıl resme başlar. Yapılacak olan resimde hataların önüne geçilerek eskiz çizim gerçekleşir.
- resim
isim Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri"Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - T. Buğra
- cereyan
isim Bir yöne doğru akma, akış, akıntı"Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." - E. E. Talu
- çizmek
-i Çizgi çekmek
- manga
isim, askerlik On kişilik asker birliği"Ormanın kıyısından dönen yoldan, neredeyse bir manga silahlı adam çıktı." - N. Cumalı
- tasarlamak
-i Bir şeyin nasıl gerçekleşebileceğini düşünmek, zihinde hazırlamak"Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi." - N. Hikmet
- taslak
isim Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma"Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde." - R. H. Karay
- planlamak
-i Yapılacak bir işi belli plana göre düzenlemek
- kroki
isim Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı"Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim." - P. Safa
- poliçe
isim Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri
- ceyran
- taslak, karalama, müsvedde, poliçe, askere alma, askere alan heyet,
- hizmete mecbur tutmak
- mecburi askerliğe almak
- poliçe taslak mecburi askerli
- su çekimi
- taslak hazırlamak
- zorla adaylığa seçmek
- zorunlu askerlik