- sükût
isim Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik"Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin." - A. N. Asya
- düşme
isim Düşmek işi"Büyük bir maharetle kurulan pusuya düşmeme bıçaksırtı kalmıştı." - R. N. Güntekin
- yıkılma
isim Yıkılmak işi"Duvarın yıkılması epey zaman aldı." - İ. O. Anar
- yıkılış
isim Yıkılma işi"Alman denizinden Türk denizine doğru bir yıkılış, büyük bir yıkılış vardı." - F. R. Atay
- çökme
isim Çökmek işi
- çöküş
isim Çökme işi
- batış
isim Batma işi"Gün batışını gördün ya, öyleyse doğuşu da seyret." - A. Kabaklı
- düşüş
isim Düşme işi"Politikada iktidar antipatik olduğundan oradan düşüş insanı sempatik eder." - B. Felek
- gerileme
isim Gerilemek işi"Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı." - C. Uçuk
- inkıraz
isim Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma"Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." - F. R. Atay
- yağış
isim Yağma işi
- sağanak
isim Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur"Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu." - B. Felek
- düşüş, yıkılma, çöküş, mahvolma, ani yağış, sağanak
- yağmur boşanması. downfallen düşmüş
- yıkılmış
- yıkılmış.