- daldırmak
-i, -e Dalma işini yaptırmak, dalmasına sebep olmak"İnce parmaklarını kocasının saçlarına daldırarak yumuşak bir sesle yalvardı." - P. Safa
- ıslatmak
-i Islak duruma getirmek
- sulamak
-i Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek"Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu." - P. Safa
- batırmak
-i, -e Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak"Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı." - C. Uçuk
- söndürmek
-i Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek"Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." - P. Safa
- suya bastırmak
- suda bırakmak
- suya dalmak
- su ile söndürmek
- ıslatmak, sulamak, suya salmak, batırmak, sokmak, basmak, sokulmak, batırılmak, salınmak, çıkartmak, soğumak, söndürmek