- bilgi
isim İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- esrar
isim Gizler, sırlar"Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor." - Y. Z. Ortaç
- esrar
isim Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde
- afyon
isim, kimya Olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılan çiziklerden sızan, güçlü bir zehir olmakla birlikte içinde morfin, kodein vb. uyuşturucular bulunan madde
- malumat
isim Bilgi"Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." - H. R. Gürpınar
- budala
sıfat Zekâca geri olan (kimse), alık"Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." - H. R. Gürpınar
- enayi
sıfat Fazla bön, avanak, et kafalı, budala"İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin." - A. İlhan
- ahmak
sıfat Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal"En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir." - M. Kaplan
- halletmek
-i Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak"Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." - N. Hikmet
- uyuşuk
sıfat Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş"Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." - P. Safa
- aptal
sıfat Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık"Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." - Y. Z. Ortaç
- vernik
isim, kimya İnce bir tabaka olarak uygulandıktan sonra saydam biçimde katı duruma gelen, kuruyan yağlar, reçine ve çözücüden oluşan kaplama malzemesi"Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?" - H. Taner
- salak
sıfat Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)"Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin?" - A. Kutlu
- narkotik
sıfat Uyuşturucu
- uyuşturucu madde
isim, kimya Morfin, kokain, eroin, afyon, esrar gibi duyulara uyuşukluk veren madde"Bütün uyuşturucu maddeler gibi vazgeçemeyeceği kadar bağlanarak yalana alışır." - N. Cumalı
- doping
isim, spor Bir spor yarışması sırasında vücuda ek enerji sağlamak için kullanılan uyarıcı ilaç
- sersem
sıfat Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan"Gürültüden sersem oldum."
- uyarıcı ilâç
- uyarıcı ilâç vermek
- önceden tahmin etmek
- uyuşturucu madde, budala, salak, bilgi haber, uyuşturucu madde vermek, uyuşturucu katmak,
- budala kimse
- budala.
- dinamit yapımında kullanılan madde
- herhangi koyu bir sıvı veya hamurumsu preparat
- karışımın içine başka şey karıştırmak
- out ile
- sıvı veya hamurumsu preparatı sürmek
- uyuşturucu madde ile tedavi etmek veya bayıltmak
- çözüm yolu bulmak