- bölme
isim Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
- tasnif etmek
bölümlemek"Köylü temsilleri muhtelif bakımlardan tasnife tabi tutulabilir." - A. K. Tecer
- koparmak
-i Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak"O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" - O. C. Kaygılı
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- kesmek
-i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."
- yarmak
-i Uzunlamasına bölüp ayırmak"Odunu yarmak."
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- sınıflandırmak
-i Bölümlendirmek
- paylaşmak
-i Aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek"İçtikleri su ayrı gitmez, her derdini onunla paylaşırdı." - H. Topuz
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- bölüştürmek
-i, -e Bölüşme işini yaptırmak
- paylaştırmak
-i, -e Herkese kendi payına düşeni aldırmak veya vermek
- taksim etmek
bölmek, bölüştürmek, pay etmek"Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." - A. İlhan
- bölünmek
nsz Belirli bölümlere, parçalara ayrılmak"Saçları biraz evvel taranmış gibi intizamlı, ortasından ikiye bölünmüş." - P. Safa
- bölü
isim, matematik Bölme işlemini gösteren "/" veya ":" işaretlerinin okunuşu, taksim""a/b" anlatımı, "a bölü b" diye okunur."
- tevzi etmek
dağıtmak, üleştirmek
- böldürmek
-i Bölme işi yaptırmak
- kısımlara ayırmak
- ara açmak
- bölmek, ayırmak, ayrılmak, bölmek, bölünmek
- ikiye ayırmak
- ikiye bölmek