- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- neşelendirmek
-i Neşeli duruma getirmek, şenlendirmek, keyiflendirmek
- saptırmak
-i, -e Sapma işini yaptırmak
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- keyiflendirmek
-i Keyiflenme işini yaptırmak
- oyalamak
-i Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek"Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı" - B. Necatigil
- eğlendirmek
-i Eğlenmesini sağlamak, eğlenmesine yol açmak"Ne şımarıklıklar, ne hoppalıklar yapacak, beni nasıl kızdıracak ve eğlendirecekti." - R. H. Karay
- başka yöne çevirmek
- başka yöne çevirmek, saptırmak, oyalamak, eğlendirmek, -in dikkatini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak
- dikkatini dağıtmak