- altüst etmek
alt yüzünü üst yüzüne getirmek
- huzurunu kaçırmak
tedirgin, rahatsız etmek"Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz." - N. F. Kısakürek
- taciz etmek
sıkıntı vermek, rahatsız etmek
- karıştırmak
-i, -e Karışma işini yaptırmak
- kızdırmak
-i Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- bulandırmak
-i Bulanmasına yol açmak, bulanmasını sağlamak"Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek istesek nefesimizin buğusu aynamızı bulandırır." - A. Ş. Hisar
- üzmek
-i Üzüntü vermek"Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım." - S. F. Abasıyanık
- rahatsız etmek
rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak"Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver
- aksatmak
-i Bir işi gereği gibi yürütmemek"Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik." - A. Kulin
- tedirgin etmek
rahatını, huzurunu kaçırmak"Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi." - T. Buğra
- endişelendirmek
-i Endişelenme işini yaptırmak
- kaygılandırmak
-i Kaygılanmasına sebep olmak
- düzenini bozmak
- telâşa düşürmek
- muteessir etmek
- yerini değiştirmek
- rahat vermemek
- kanştırmak
- rahatsız etmek, üzmek, kaygılandırmak, bozmak, karıştırmak
- taciz et mek