- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- kap
isim İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne
- kap
isim Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi
- servis tabağı
isim Sofraya yemeğin getirildiği büyük tabak
- tabak
isim Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap"Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." - A. Gündüz
- tabak
isim Sepici
- oymak
isim Aşiret
- sahan
isim Derinliği az olan kap"Büyük bir bakır sahan içinde tarhana çorbası vardı." - N. Cumalı
- çanak
isim Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap"Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı." - B. Felek
- Basketbol, Çembere topla yönelen oyuncunun topu boş arkadaşına yollaması.
- yıpranmış
- tanner
- ortasını çukurlatmak
- sunmak için hazırlamak
- tabak, yemek