- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- çirkinlik
isim Çirkin olma durumu"Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz." - Y. K. Beyatlı
- çirkinleştirmek
-i Çirkin bir duruma getirmek"Başıboş, gözü kör, dizgesiz isteklerimizin bizi ne kadar çirkinleştirdiğini gör artık!" - N. F. Kısakürek
- şekilsizlik
isim Şekilsiz olma durumu, biçimsizlik
- biçimini bozmak
- şeklini bozmak
- biçimsizleştirmek. disfigurement çirkinleştirme
- güzelliğini bozmak, şeklini bozmak, biçimsizleştirmek
- şekilsizlik.