- reddetmek
nsz Verilen veya yapılması istenen bir şeyi kabul etmemek, geri çevirmek"Kendisine evlenme teklif ettim, reddetti." - S. F. Abasıyanık
- küçümseme
isim Küçümsemek işi
- küçümsemek
-i Değer ve önem vermemek, küçük görmek"Bu bir nevi başkasını yok farz etmek ve sonunda küçümsemek değil midir?" - C. Meriç
- aşağılama
isim Aşağılamak durumu, istihkar, tenzil
- hor görmek
bir kimseye değersiz gözle bakmak
- hakir görmek
önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek"O hâlde, insanın yaratılması, kendini hakir bilmesi, aşağı görmesi içindir." - N. F. Kısakürek
- gurur
isim Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir"Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler." - H. C. Yalçın
- kibir
isim Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur"Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz." - C. Meriç
- tahkir
isim Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- istihfaf
isim Küçümseme, hor görme, hafifseme"Belki evvela, ona, rehber heveskâr imzasına olduğu gibi istihfafla, emniyetsizlikle bakacaksınız." - N. Hikmet
- hor görme
- küçük görme
- tenezzül etmemek
- tepeden bakma
- tepeden bakan
- hor görerek
- hor görerek.
- hor görmek. disdainful kibirli
- küçük görme aşağılama
- küçük görme, tepeden bakma, hor görme, saygısızlık, küçük görmek, hor görmek, tepeden bakmak, tenezzül etmemek
- mağrur. disdainfully tenezzül etmeyerek