- ödeme
isim Ödemek işi, tediye"Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde." - Y. Z. Ortaç
- harcama
isim Harcamak işi, sarf
- tediye etmek
ödemek
- ödemek
-i Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek"Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." - R. H. Karay
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- harcamak
-i Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek"İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." - S. F. Abasıyanık
- kasadan para vermek
- para dağıtmak
- ödenen meblâğ
- harcanan para
- harcanan para.
- israf etmek. disbursement tediye
- para harcamak, ödemek, tediye etmek, israf etmek