- feshetmek
-i Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
- iptal etmek
kullanıştan kaldırmak
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- dağılmak
nsz Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak"Zaten arkadaşlarımın her biri bir yana dağılmıştı," - A. Ümit
- terhis
isim, askerlik Askerlik ödevini bitirenleri ordudan bırakma"Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım." - R. N. Güntekin
- terhis etmek
askerlik görevini bitirenleri bırakmak"Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım." - R. N. Güntekin
- dağılmak. disbandment dağılma
- terhis etmek, dağıtmak, dağılmak
- terhis.