- sarsmak
-i Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek"Kalkın bakalım diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı." - Ç. Altan
- aldatmak
-i Beklenmedik bir davranışla yanıltmak"Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi." - C. Meriç
- dolandırmak
-i Dolanma işini yaptırmak
- kandırmak
-i Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek"Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor." - E. İ. Benice
- boşuna vakit geçirmek
- sarsmak.
- dolandırmak, aldatmak, yutturmak
- vakit öldürmek: kımıldatmak