- emir
isim Buyruk, komut, talimat, ferman
- emretmek
-i, -e Buyurmak, emir vermek"Bunu böyle istiyorum ve böyle emrediyorum." - A. Gündüz
- yazdırmak
-e Yazma işini yaptırmak"Başkan yazıcıya bir şeyler yazdırdı." - Y. Atılgan
- belirlemek
-i Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek"Ama gidemeyenlerden hangisinin başına ne geleceğini tamamen tesadüfler belirledi." - E. Şafak
- dikte etmek
yazdırmak için söylemek
- dikte
isim Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- dikte etmek, yazdırmak, zorla kabul ettirmek
- emir.
- prensip. dictates of conscience vicdanın emri.
- zorla kabul ettirmek. dictation dikte