- baht
isim Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader, talih
- talih
isim Şans"Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter." - E. İ. Benice
- kredi
isim, ekonomi Borç ödemede güvenilir olma durumu"Piyasada kredisi var."
- şans
isim Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek"Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti." - R. H. Karay
- kader
isim Yazgı"Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor" - Y. K. Beyatlı
- küt
sıfat Kısa ve kalınca"Küt parmaklar."
- alın yazısı
isim Yazgı"Belki de gerçekten kaderdi, alın yazısıydı olanlar." - C. Uçuk
- kısmet
isim Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
- nasip
isim Birinin payına düşen şey
- sur
isim Kale duvarı"Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu, bütün ordu surların üstüne atıldı." - Y. K. Beyatlı
- felek
isim Gök, gökyüzü, sema
- yazgı
isim, din b. (***) Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, hayat, mukadderat, takdiriilahi"Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor." - A. Ümit
- mukadderat
isim Yazgı"Ben öyle istiyorum. Mukadderat denilen büyük kuvvet öyle istiyor." - A. Gündüz
- Kader [geleceği belirleyen güç veya etmen] tarafından önceden belirlenmiş olan bir sonuç, durum veya olay.
- alınyazısı
- alın yazısı, yazgı, kader
- kader yazgı