- keder
isim Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa"Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla bertaraf olmasın." - A. H. Müftüoğlu
- üzüntü
isim Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür"Beni sevmiyor, yeniden zihnimi kurcalamak, sinirlerimi üzüntü içinde bırakmak istiyor." - E. İ. Benice
- ağlamak
nsz Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek"Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım" - O. V. Kanık
- umutsuzluk
isim Umutsuz olma durumu, ümitsizlik, meyusiyet"Denizcileri umutsuzluk sardı." - Halikarnas Balıkçısı
- yeis
isim Umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü"Seni bu derece derin bir ızdıraba, karanlık bir yeise düşüren şey nedir?" - H. C. Yalçın
- ümitsizlik
isim Umutsuzluk"Köyün etrafı çıplak, ümitsizlik verici tepelerle ve bozkırla çevrilidir." - M. Kaplan
- çaresizlik
isim Çaresiz olma durumu"Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu." - A. Kulin
- kederle
- kederle.
- ümitsiz olmak
- meyus olmak. despairingly üzüntüyle
- umutsuz olmak
- umutsuzluğa düşmek