- karşı çıkmak
dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- karşı koymak
boyun eğmemek"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- yukarıdan bakmak
kendini karşısındakinden üstün görmek
- karşı koyan
- şiddetle itiraz etmek
- itiraz e
- itiraz. deprecatory küçümseyen
- protesto etmek: küçümsemek
- uygun bulmamak, karşı çıkmak, karşı koymak