- yumuşak başlı
sıfat Uysal, kolay yola gelen (kimse)"Kadınlara karşı sevecen ve yumuşak başlısınız." - T. Dursun K
- ağırbaşlı
sıfat Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı"Büyüdükçe sabırlı, ağırbaşlı bir insan oldu." - Y. Atılgan
- kuzu gibi
çok uysal"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
- uslu
sıfat Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı"Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- alçak gönüllü
sıfat Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), engin gönüllü, mütevazı, tevazulu"Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır." - N. F. Kısakürek
- ciddi
sıfat Şaka olmayan, gerçek"Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." - T. Buğra
- ölçülü
sıfat Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- mütevazı
sıfat Alçak gönüllü"Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm." - A. H. Müftüoğlu
- çekingen
sıfat Her şeyden çekinen, ürkek, tutuk (kimse), muhteriz"Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı." - A. Kutlu
- vakur
sıfat Ağırbaşlı"Mamafih çok kibar, terbiyeli, nazlı ve vakur bir kadın." - E. İ. Benice
- vakar
isim Ağırbaşlılık"Hepsi temiz, hepsi yeni giyinmiş askerin vakarı, efendiliği üstlerinden akıyor." - H. E. Adıvar
- cilveli
sıfat Cilvesi olan, cilve yapan, cilvekâr, cilvebaz"Cilveli kadın."
- alçak gönüllülük
isim Alçak gönüllü olma durumu, tevazu, mahviyet, mütevazılık
- tevazu
isim Alçak gönüllülük"Bilhassa tevazusu ile herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmıştı." - N. F. Kısakürek
- müeddep
sıfat Uslu, terbiyeli, edepli
- ağır başlı
- ağırbaşlı, uslu
- sahte vakarlı. demurely ağır başlılıkla alçak gönüllülükle. demureness ciddiyet
- tevazu .