- şekil
isim Biçim
- resim
isim Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri"Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - T. Buğra
- resmetmek
-i Bir şeyin resmini çizmek
- tasvir etmek
betimlemek"Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi." - A. H. Müftüoğlu
- betimlemek
-i Bir nesnenin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmak, tasvir etmek"Şair, bu kayığı bize şöyle betimleyecektir." - S. Birsel
- kroki
isim Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı"Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim." - P. Safa
- tarif etmek
tanımlamak"Tarife kalkma bizi / Ne şuyuz ne de buyuz / Adem denen denizi / Arayan birer suyuz" - E. B. Koryürek
- çizme
isim Çizmek işi
- tarif
isim Tanım"Tarife kalkma bizi / Ne şuyuz ne de buyuz / Adem denen denizi / Arayan birer suyuz" - E. B. Koryürek
- vasıflandırma
isim Nitelendirme
- nitelendirme
isim Nitelendirmek işi, vasıflandırma
- portresini çizmek
- şeklini çizmek
- nitelendirme.
- tarif etmek. delinea'tion resmetme
- taslağını çizmek, betimlemek, tasvir etmek