- heyet
isim Kurul"Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler." - N. F. Kısakürek
- elçi
isim Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
- murahhas
isim Delege"Bu kongreye iki murahhas talep ediliyor ve birtakım tedbirler icrası bildiriliyordu." - Atatürk
- vekil
isim Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- mümessil
isim Temsilci"O, yalnız devrinin değil, bütün asırlar boyunca Türk edebiyatının en kuvvetli mümessillerinden biri olmuştur." - A. H. Çelebi
- yetki vermek
yetkilendirmek"Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." - T. Buğra
- temsilci
isim Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil"Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir." - M. Kaplan
- havale etmek
bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek"Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- delege
isim Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas"Avrupa'da toplanıp, konuşup dağılan milletlerarası konferanslara delege olarak gönderilmiştir." - H. E. Adıvar
- murahhaslık
isim Delegelik
- yetkilendirmek
-i Birini yetkili kılmak
- delege göndermek
- delegeye yetki vermek
- mümessil heyeti
- yetki verme
- metot temsilcisi
- emanet etmek. delega'tioni delegasyon
- murahhaslık.
- temsilci, delege, temsilci olarak görevlendirmek/atamak, delege olarak göndermek
- veka1et verme