- artırmak
-i Artmasını sağlamak, çoğaltmak"Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu." - R. Enis
- artmak
isim Büyük heybe
- koyulaştırmak
-i Koyu duruma getirmek
- derinleşmek
nsz Derin duruma gelmek"Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı." - A. Ş. Hisar
- derinleştirmek
-i Derin duruma getirmek
- kalınlaşmak
nsz Kalın duruma gelmek"Ses Sevim'in sesi fakat kalınlaşmış, tıkanmış, yabancılaşmış bir ses." - R. N. Güntekin
- derinleşmek, derinleştirmek