- kesinti
isim Kesilen parça, kırpıntı"Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil." - A. Ağaoğlu
- çıkarma
isim Çıkarmak işi, emisyon"Yağmazsa yağmasın. Biz onsuz da kışı çıkarmasını biliriz eninde sonunda." - N. Hikmet
- indirim
isim, ticaret Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilat, iskonto"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
- sonuç
isim Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice
- azaltma
isim Azaltmak işi
- istidlâl
Hukuk, Bir kanıta dayanarak, bir nesneden sonuç çıkarma; kanıt ile anlama
- tümden gelim
Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık, Genel yargılardan özel bir olayın ya da nesnenin bilgisinin çıkartılmasıdır.
- tümdengelim
isim, felsefe Tümel bir önermeden tikel bir önermeye, yasalardan olaylara, etkenden etkiye geçme yolu, talil, dedüksiyon
- çıkarım
isim Çıkarma işi
- kesinti, indirme, azaltma, tümdengelim, türetim, sonuç
- sonuç çıkarma