- cesaretini kırmak
yürekliliğini gidermek, korkutmak
- korkusuz
sıfat Korkusu olmayan, yürekli, gözü pek, pervasız"Korkak bir adam değilim gibi geliyor bana. Ancak, en korkusuzların bile korktukları bir şey vardır sanırım." - N. Hikmet
- gözünü korkutmak
yıldırmak
- korkutmak
-i Korkmasına yol açmak"Şimdi beni artık bu sessizlik korkutmakta." - A. Ağaoğlu
- yıldırmak
-i Gözdağı vermek
- yılmaz
sıfat Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan
- ürkmek
nsz Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek"Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı." - Ö. Seyfettin
- gözunü korkutmak. dauntless gözüpek
- korkusuz.
- yıldırmak, korkutmak, cesaretini kırmak