- bastırmak
-i Basma işini yaptırmak"Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." - T. Dursun K
- azaltmak
-i Az denecek bir miktara indirmek"İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
- ıslatmak
-i Islak duruma getirmek
- söndürmek
-i Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek"Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." - P. Safa
- ıslanmak
nsz Islak duruma gelmek"Sayfalar ıslanmış, mürekkebi dağılmış." - A. Ağaoğlu
- nemlendirmek
-i Nemli duruma getirmek, rutubetlendirmek
- nemlenmek
nsz Nemli duruma gelmek, rutubetlenmek"O ev güneş görmüyor. Soba yanmazsa her şey nemleniyor," - A. Ümit
- az ıslatmak
- ıslatmak, nemlendirmek, ıslanmak, nemlenmek,