- ana
isim Anne"Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor." - Y. Atılgan
- engel
isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- set
isim Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
- set
isim, spor Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü
- baraj
isim Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent"Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı."
- kapamak
-i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar
- bent
isim Bağ, rabıt
- engellemek
-i Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek"Gelgelelim bu yalnız, bu mutlu ölüm düşünü tek bir şey engellemektedir." - A. Ağaoğlu
- ana hayvan
- baraj bent
- baraj yapmak
- baraj, set, su bendi, baraj yapmak, su bendi yapmak, set çekmek, kapamak
- geri tutmak
- su bendi