- kontrol
isim Denetleme
- mâni
isim Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel"Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim." - H. R. Gürpınar
- mâni
isim, edebiyat Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri"Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var." - M. C. Anday
- engel
isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- fren
isim, teknik Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma
- mâni olmak
önüne geçmek, engellemek, önlemek"Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim." - H. R. Gürpınar
- hâkim olmak
buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- sınırlamak
-i Sınırını çizmek, sınırını belirtmek veya belirlemek
- durdurmak
-i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu
- yenmek
-i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- dizgin
isim Gemin uçlarına bağlanarak hayvanı yöneltmeye yarayan kayış
- dizginlemek
-i Ata dizgin takmak veya atı yürütmek için dizginini oynatmak
- engellemek
-i Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek"Gelgelelim bu yalnız, bu mutlu ölüm düşünü tek bir şey engellemektedir." - A. Ağaoğlu
- frenlemek
-i Bir taşıtın, mekanizmanın hareketini fren yardımıyla yavaşlatmak veya durdurmak
- gem vurmak
hayvanın ağzına gem takmak"Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı." - H. Taner
- atta suluk zinciri
- kuyu ağzı bileziği
- eğleç, engel, zaptetme, kontrol, kaldırım kenarı, tutmak, engellemek, dizginlemek
- sokak kaldırımının kenar taşı