- çıtırtı
isim Çıtırdama sırasında çıkan sesin adı"Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu." - Y. Atılgan
- hışırdamak
nsz Kâğıt, kumaş, kuru yaprak vb. nesneler birbirlerine sürtünürken, buruşturulurken "hışır" diye ses çıkarmak"Sırtı pul pul ışıldayan bir yılan hışırdayarak kumun üstünden akıp geçti." - N. Hikmet
- çatırtı
isim Çatırdama sesi"Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." - R. H. Karay
- çatırdamak
nsz "Çatır" diye ses çıkarmak"Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı." - S. M. Alus
- sırlamak
-i Bazı nesnelere, toprak kaplara sır (I) sürmek
- çıtırdamak
nsz Çıtır çıtır ses çıkarmak"Yere kuş gibi basardı. Fakat ne kadar olsa eski tahtalar çıtırdardı." - P. Safa
- hışırtı
isim İnce cisimler hışırdarken çıkan sesin adı"Ama koyu yeşil tafta eteğin hışırtısı her yanı sarıyor, uğultu gibi büyüdükçe büyüyor." - A. Ağaoğlu
- hışırdatmak
-i Hışırtı çıkartmak"Bir ara, ben sandalyede sıkıntıyla otururken o galoşlu ayaklarını hışırdatarak içeri gitti." - E. Şafak
- (çini) çatlak ve çizgili sır.
- çatırdamak, çıtırdamak, çatırdatmak, çıtırdatmak, çatırtı, çıtırtı