- Kemer
isim Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı"Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." - P. Safa
- köy
isim Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışılan, konutları ve öteki yapıları bu hayata uygun yerleşim birimi, köylük yer, köy yeri"Vatanseverlik, doğduğu yeri
- ahbap
isim Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse"Ben yeni tanıdım ama kızın eski ahbapları imişler." - O. C. Kaygılı
- herif
isim Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse"İki herif zavallıya abanıyorlar." - A. Rasim
- kovuk
isim Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü"Arada sırada ben de sığınacak kovuk ararım." - T. Buğra
- oyuntu
isim Oyulmuş bölüm"Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış."
- körfez
isim, coğrafya Karanın içine sokulmuş deniz parçası"Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." - Y. Z. Ortaç
- girinti
isim Düz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm"İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor." - M. Ş. Esendal
- koyak
isim, coğrafya Vadi"Bir koyağa girip küçük bir çalılığa saklandılar." - Y. Kemal
- küçük körfez
- duvarın tavan veya yerle içbükey şekilde birleşmesi
- koy, körfezcik
- koyak.