- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- çürütmek
-i Çürümesine sebep olmak"Karına söyle, boğadayı çok sert yapmasın, çamaşırları çürütür." - H. R. Gürpınar
- yenmek
-i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar
- çürümek
nsz Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak"Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta" - B. R. Eyuboğlu
- aşındırmak
-i Aşınmasına yol açmak
- paslanmak
nsz Üzerinde pas oluşmak"İşlemeyen demir paslanır. Gövdemiz bir düzen içinde işletilirse ışıldar." - N. Hikmet
- aşınmak
nsz Birbirine sürtünerek incelmek
- oksitlenmek
nsz, kimya Oksijenle birleşerek oksit durumuna gelmek, yükseltgenmek
- aşındırmak, çürütmek, aşınmak, çürümek, oksitlenmek, paslanmak