- baskı
isim Bir eserin basılış biçimi veya durumu"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." - A. Ş. Hisar
- örnek
isim Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model"Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır." - İ. A. Gövsa
- tane
isim Herhangi bir sayıda olan şey, adet
- sayı
isim, matematik Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet"Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
- kopya
isim Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- asıl
isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı"Bir belgenin aslı."
- karalama
isim Karalamak işi
- müsvedde
isim Yazı taslağı, karalama"Sende başka âşıkane müsvedde varsa bana ver." - H. R. Gürpınar
- kopya çekmek
genellikle yazılı sınavlarda soruları cevaplamak için bir kaynağa gizlice bakmak"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- kopya etmek
bir yazı, eser vb.nin aslına bakarak aynını veya benzerini oluşturmak"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- kopyasını çıkarmak
kopya etmek"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- aktarma
isim Aktarmak işi
- taklit
isim Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- nüsha
isim Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri"Bu yazma eserin üç nüshası daha var."
- taklit etmek
bir kimseye veya bir şeye benzemeye çalışmak"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- taklidini yapmak
bir şeyin veya kimsenin konuşmasını, davranışını komik bir biçimde tekrarlamak"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- eskiz
Ressamlar herhangi bir nesneyi çizim için belirledikten sonra başlamadan önce yaptıkları taslak ve ön çalışmaya eskiz denir. Çizim yapacak olan ressam ilk önce becerisini taslak halinde sergileyerek sona asıl resme başlar. Yapılacak olan resimde hataların önüne geçilerek eskiz çizim gerçekleşir.
- suret
isim Görünüş, biçim"İnsan suretinde bir ağaç."
- adet
isim, matematik Sayı"İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor." - N. Hikmet
- metin
isim Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst"Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu." - E. Şafak
- çoğaltmak
-i Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak, fazlalaştırmak, ziyadeleştirmek"Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." - P. Safa
- numune
isim Örnek"Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir." - A. Rasim
- eşlem
isim Kopya
- kopyalamak
-i Aynısını veya benzerini çoğaltmak
- figür
isim Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- istinsah etmek
yazma bir eseri el yazısıyla kopyalamak
- kopyalama
isim Kopyalamak işi
- öykünmek
-e Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek"Ölçümüz ve ölçütümüz, varsa yoksa Batı. Batı'ya öykünüyoruz." - T. Dursun K
- suretini çıkarmak
- kopya çıkarmak
- kopya, suret,
- eşlemlemek