- aşçı
isim Yemek pişirmeyi meslek edinen kimse"Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim." - R. N. Güntekin
- uydurmak
-i, -e Uymasını sağlamak"Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." - P. Safa
- hazırlamak
-i Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek"Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." - Y. K. Karaosmanoğlu
- tahrif etmek
bozmak, değiştirmek
- pişirmek
-i Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek veya içilebilecek bir duruma getirmek"Ayşe Nine de onlara bir yorgunluk kahvesi pişiriyordu hem de denizcilerle yârenlik ediyordu." - Halikarnas Balıkçısı
- pişmek
nsz Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek"Börek geç pişer."
- ahçı
bakınız aşçı
- üzerinde oynamak
- aşçı, aşpaz,
- yemek yapmak