- hesaba katmak
dikkate almak, göz önünde bulundurmak
- istişare etmek
danışmak
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- rehber
isim Kılavuz"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." - N. F. Kısakürek
- müracaat etmek
başvurmak"Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." - Ç. Altan
- sormak
-i, -e, -den Birine soru yönelterek herhangi bir konuda bilgi istemek, sual etmek"Hastanenin nöbetçi doktoru yok mu? diye soruyorum." - R. N. Güntekin
- danışman
isim Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir
- görüşmek
nsz Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek"Ara sıra görüşelim."
- danışmak
-i, -e Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek"Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim." - H. E. Adıvar
- baş vurmak
- göz önünde tutmak
- danışmak, başvurmak,