- çekici
isim Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt
- belli
sıfat Beli olan"Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" - N. Araz
- belli
sıfat Bilinmedik bir yanı olmayan, malum"Hâlimiz, vaktimiz sizce belli." - H. R. Gürpınar
- elverişli
sıfat Uygun, müsait"Halim'e, içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." - A. İlhan
- aşikâr
sıfat Açık, apaçık, belli, meydanda"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- bariz
sıfat Açık, göze çarpan, belirgin"Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." - P. Safa
- apaçık
sıfat Çok açık, çok belirgin"Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu." - H. R. Gürpınar
- cazip
sıfat Alımlı"Gizli bir musikinin vezniyle dalgalanan ipekli maddeler gibi cazip, yumuşak ve tatlı idi." - P. Safa
- çarpıcı
sıfat Etkili, dikkat çeken, sansasyonel
- göze çarpan
- dikkat çekici
- dikkati çeken
- dikkati çeken.
- göze çarpan, çarpıcı, dikkat çekici